[Eski] Cem Adrian

Bu başlık 2011 ve öncesi açılmış Müziktek Forumu başlıklarından biridir
A

Alpy

Yeni üye
Fazýl Say ýn bulduðu falcýdan bahsediyorsanýz adý Cem "Adrian" takma soyadý.

Soyadý Adrianapolis yani Edirne den geliyor zaten kendisi Edirne li.
Istanbul a müzisyen olmaya album yapmaya gelmiþ parasý bitince falcýlýða baþlamýþ :) Fazýl Say ýn bir arkadaþý birgün bu Cem'e fal baktýrmýþ, Fazýl Say ýn arkadaþý olduðunu öðrenince bir demo kayýt vermiþ.....

Gerisini okumak isteyen bu siteye bakabilir.

http://forum.ceza.net/showthread.php?t= ... ght=adrian


Mod. notu: Bu baþlýk, vokalist baþlýðýnda filizlenen muhabbetin taþýnmasýyla oluþmuþtur...
Umut
 
Ben cem ardiyan adlı zat'ı muhteremi zaga'da dinledim. Pek anlayamadım, pek te beğenmedim ama "ben bu şarkıyı sana yazdım" sözlerini tekrarlayıp duruyor. Kişiliğine ve şarkılarına laf söylemek bana düşmez belki ama sorsanız "bu şarkıda ne anlatmak istediniz?" diye, cevabı "ses tellerimin diğer insanlarınkinden 3 kat daha uzun olduğunu anlatmak istedim." Olacaktır herhalde. Sürekli tize gidip basa geliyor sonra arada bi yerlerde konaklıyor, tekrar aynı sözler sonra yine tam gaz devam :roll: ... Bilmiyorum sizler neler düşünüyorsunuz? Yanlış sözler ettiysem affola...
 
Cem Adrian'ı dinledim ve bas ve tiz sesler arasındaki geçişleri ve zıplamaları inanılmaz bence. Etkilendim hatta bir ara 'oha!' dedim.

bulent
 
Cem

Ama iyi bir sesin ne söylediği de önemli, lunapark değil ki bu, gidelim bilet alıp hep aynı şeyi dinleyelim. Ses tonunu çok güzel bulduğumuz bir spiker sürekli kımıl zararlılarından bahsederse önce bir dikkat ederiz, sonra köşemize gideriz.

İşte o da bence aynen öyle yaptı. Çok güzel bir sesti ve o sesle hiçbir şey dedi.

Müzik tarihi sesi güzel olup dediği olmayanlarla dolu. Unutur gideriz. Nice kısıtlı sese sahip bünye vardır, hala dinleriz.

Bir de bu vokalist başlığı gitar vs. gibi ana menüye alınsa çok daha iyi olacak. Gitarla ne kadar uğraşan varsa, vokalle de bir o kadar ilgilenen var bence. Tuşlu çalgılara mesaj var diye giriyorum, vokal mesajı çıkıyor. Vokalistlere özgürlük :D
 
Biraz cabuk tarihe gomdun.

Daha cok genc. Potansiyeli gordum (super potansiyel bulma kabiliyetim var anlamına gelmez). Yolu acik. Sabırlı ve sakin olmakta fayda var.

İnsanlara yapabilirsin demek , ne 'l*n' bu demekten daha iyi, degil midir?

Bulent
 
Hayalperest' Alıntı:
Biraz cabuk tarihe gomdun.

Daha cok genc. Potansiyeli gordum (super potansiyel bulma kabiliyetim var anlamına gelmez). Yolu acik. Sabırlı ve sakin olmakta fayda var.

İnsanlara yapabilirsin demek , ne 'l*n' bu demekten daha iyi, degil midir?

Bulent
Genişletmek için tıkla ...

Ben öldürmedim, sadece yaraladım, asıl öldüren bir önceki sayfada yazan arkadaş :)

Gördüğüm şeyler ise arkadaşın gördüklerinden çok farklı değil yalnız. Fikrimde ısrarcıyım. Bana göre insanlar sesin büyüklüğünü görmekten ziyade şarkının büyüklüğünü duymak isterler. Sürekli sesini göstermek için bir tize bir basa inen birisi kısa bir süre vay be dedirtiyor ama bu show'un süresi kısa olmalı, bu ses güzel şarkılarda duyulmalı. Ben 1,5 saat maç görmek istiyorum, 1,5 saat karşımda top sektiren futbolcu değil.
 
bu çocuk öyle milyonda bir bulunan bir ses filan değil. ciguli vardı hatırlarsınız onun gibi birşey. kısa bir süre içinde bas bir sesten tiz bir sese geçmek bir beceridir doğru ama çok da zor değildir. ya da falsetto denilen kafa sesleriyle ilginç şeyler yapılabilir fakat bu fonksiyon nerdeyse her erkekte vardır kimisi iyi kullanır kimisi farkında bile olmaz. falset ses ses tellerinin kenar kısımları kullanılarak elde edilir. mucizevi değil gayet normal bir fonksiyondur. kontr tenor dediğimiz şarkıcılar hayatlarını bu şekilde kazanır. ki bu şarkıcılar arasında aslen bariton olanlar da vardır ille tenor olmak zorunluluğu yok.
ses tellerinin 4.5 santim olabilmesi için arkadaşın nefes borusunun soba borusu gibi olması gerekiyor. orda kastedilen nedir onu ben de anlamadım.
her halükarda küçücük bir sesle harika şarkı söylemek nasıl mümkünse esnek, geniş ve kocaman bir sesle saçmalayıp abuk subuk şeyler yapmak da mümkündür. bilmem anlatabildim mi.
 
Buzzard' Alıntı:
bu çocuk öyle milyonda bir bulunan bir ses filan değil. ciguli vardı hatırlarsınız onun gibi birşey. kısa bir süre içinde bas bir sesten tiz bir sese geçmek bir beceridir doğru ama çok da zor değildir. ya da falsetto denilen kafa sesleriyle ilginç şeyler yapılabilir fakat bu fonksiyon nerdeyse her erkekte vardır kimisi iyi kullanır kimisi farkında bile olmaz. falset ses ses tellerinin kenar kısımları kullanılarak elde edilir. mucizevi değil gayet normal bir fonksiyondur. kontr tenor dediğimiz şarkıcılar hayatlarını bu şekilde kazanır. ki bu şarkıcılar arasında aslen bariton olanlar da vardır ille tenor olmak zorunluluğu yok.
ses tellerinin 4.5 santim olabilmesi için arkadaşın nefes borusunun soba borusu gibi olması gerekiyor. orda kastedilen nedir onu ben de anlamadım.
her halükarda küçücük bir sesle harika şarkı söylemek nasıl mümkünse esnek, geniş ve kocaman bir sesle saçmalayıp abuk subuk şeyler yapmak da mümkündür. bilmem anlatabildim mi.
Genişletmek için tıkla ...
Sonunda yalnız olmadığımı anladım... Sana sonuna kadar katılıyorum Buzzard. Kafa sesi, yani falsetto hemen hemen herkezde olan bir durum.
Ayrıca "Cem Adrian" isimli kişinin sesi 7 oktav denilmişti başta. Daha sonra rezillik bacayı sarınca 4 oktav diye çıkıp, düzeltmeler yapılmaya çalışıldı. Ama malesef bir açıklama daha borçlular türk halkına...
Dünyanın en geniş aralıklı sesi, Çinli bir kadına ait. Ve bu kadın şarkı söylemiyor-söyleyemiyor. Kendisi bir sirkte çalışıp, bu sesiyle sadece şov yapıyor. Ve ben o kadına saygı duyuyorum...
 
Gerçekten de bu oktav olayını kiloyla kavun karpuz dağıtır gibi dörder beşer önüne gelene yakıştırmıyorlar mı hasta oluyorum. Sesi üç oktavın üzerine çıkabilen bir insan "gifted" kategorisine girer yahu, hani "Allah da ne ses vermiş kardeşim" dedirten cins. Dört oktav filan ise gazoz ağacı. Yok öyle birşey. Desteksiz sallamanın en güzel örneği.
 
albümünü baştan sona dinledim, keşke inanılmaz ses tellerini :roll: iyi bir prodüktör eşliğinde doğru şarkılar ve düzenlemelerle dinleme şansımız olsaydı. Gel bakalım senin ses tellerin çok uzun millet bunu çok sever diye demolarını çoğaltıp piyasaya vermeselerdi, ona çok büyük haksızlık yaptılar bence. Fazıl Say dan onu alıp ona yol göstererek ona birşeyler öğreterek evet şimdi oldun diyene kadar onu saklamasını beklerdim sonra gerçekten tüyleri diken diken edebilecek biri ortaya çıkardı, dünyada da ses getirirdi, hoş yine tüylerim diken diken oldu ama sebebi bir insanın ses tellerinin uzun olduğunu ve birçok farklı renkte ses çıkarabildiğini göstermesi için neden demo kasedini çoğaltıp piyasaya verdiği anlamsızlığını düşünmekten oldu. (bu son cümle nasıl oldu onu da anlamadım) Steve Vai geldi aklıma birdenbire nedense.. gerçekten gitar tarihini değiştirmişti instrumental gitar albümü dizaynına kompozisyonlarıyla sounduyla müthiş tekniğiyle bomba gibi düşmüştü. Şimdi biri için gerçekten vokaliyle çıkaramadığı ses yok müthiş! olay! ses telleri 3misli ! gibi birşeyler söylendiğinde Steve Vai ı Steve Vai yapan Passion and Warfare gibi evet ya bune bu kadar olur dedirten farklı bir albüm bekliyor insan. Acele edilmiş yazık olmuş.
 
KK' Alıntı:
albümünü baştan sona dinledim, keşke inanılmaz ses tellerini :roll: iyi bir prodüktör eşliğinde doğru şarkılar ve düzenlemelerle dinleme şansımız olsaydı. Gel bakalım senin ses tellerin çok uzun millet bunu çok sever diye demolarını çoğaltıp piyasaya vermeselerdi, ona çok büyük haksızlık yaptılar bence. Fazıl Say dan onu alıp ona yol göstererek ona birşeyler öğreterek evet şimdi oldun diyene kadar onu saklamasını beklerdim sonra gerçekten tüyleri diken diken edebilecek biri ortaya çıkardı, dünyada da ses getirirdi, hoş yine tüylerim diken diken oldu ama sebebi bir insanın ses tellerinin uzun olduğunu ve birçok farklı renkte ses çıkarabildiğini göstermesi için neden demo kasedini çoğaltıp piyasaya verdiği anlamsızlığını düşünmekten oldu. (bu son cümle nasıl oldu onu da anlamadım) Steve Vai geldi aklıma birdenbire nedense.. gerçekten gitar tarihini değiştirmişti instrumental gitar albümü dizaynına kompozisyonlarıyla sounduyla müthiş tekniğiyle bomba gibi düşmüştü. Şimdi biri için gerçekten vokaliyle çıkaramadığı ses yok müthiş! olay! ses telleri 3misli ! gibi birşeyler söylendiğinde Steve Vai ı Steve Vai yapan Passion and Warfare gibi evet ya bune bu kadar olur dedirten farklı bir albüm bekliyor insan. Acele edilmiş yazık olmuş.
Genişletmek için tıkla ...
Zaten onu eğiten biri var. Ankara Devlet Opera Ve Balesi'nde, ismini vermek istemediğim bir soprano onun hocası. Hocasıda onun sayesinde biraz daha kariyer basamaklarını tırmanmış bulunmakta. Tabi bu işten anlamayanlar için bir kariyer derecesi bu tırmandığı. Gerçi hocasına mesleki anlamda bir sözüm yok, hatta iyi sopranolarımızdandır ama kendisi 657'ye tabi olan biri bu işi memur olduğu halde nasıl yapıyo ve buna göz yumuluyo anlamadım. Ama bir ihtimal devletinde parmağı olabilir; Bilindiği üzere Avrupa Birliği kapısında beklemekteyiz. Ve bizim hala uluslararası bir starımız yok. Dolayısı ile bu uyum sürecinde devlete A.B. tarafından sanatla ilgili gelen baskılar sonucunda böyle bir hatada yapılmış olabilir. Yani uluslar arası bir starımız olsun diye devlet tarafından hocası tutulmuş ve fazıl say gibi ünlü bir piyanist tarafından desteklenmiş, acemi bir müzisyen. :!:
 
sesi teknik olarak iyi olabilir ama elindeki malzemeyi iyi kullanamamıs bence. muzisyenlik cok arka planda kalmış "bakın ne kadar tize ve basa cikiyorum/iniyorum" ifadesi daha on planda olmuş. Her sey teknik ve fiziksel beceri değildir.
 
Öncelikle herkese merhaba..
yeni üye oldum ilk mesajımı da sanırım zamanı biraz geçmiş bir başlığa yazıyorum :)
Cem Adrian'ın ne yazık ki zaman zaman piyasaya çıkarılıp, hakkında olaylar yaratılan balonlardan biri olduğunu düşünüyorum. Ve birçok arkadaşın yazdığı gibi, bir yorumcunun sesinin oktavı,ennnn tizi ennn bası söyleyebilme yetisinin ötesinde, okuduğu şarkıyı YORUMlayabilme yeteneğinin önemli olduğunu düşünüyorum..Mesela Bülent Ortaçgil tadında bir yorumun yanında(Bülent Ortaçgil gibi söyleyebilen bir yorumcu demek istiyorum), Cem Adrian'ın esamesi bile okunmaz diyorum...
dedim bitti...
 
Selam arkadaşlar,
Cem benim bazı eserlerimi şu sırada dinliyor,
Kendisiyle görüşme imkanımız da oldu.

Tek söyleyebileceğim, Cem ilk albümünün sesini lanse etmek için çıkmış öylesine bir albüm olduğunu kendisi de kabul ediyor. "o benim sıfırıncı albümüm" dedi. "şimdi ilk albümümü hazırlıyorum" dedi. İnşalllah bu yıl içinde Kasım - Aralık albümünü çıkartacak.
 
porcelain' Alıntı:
Ve birçok arkadaþýn yazdýðý gibi, bir yorumcunun sesinin oktavý,ennnn tizi ennn basý söyleyebilme yetisinin ötesinde, okuduðu þarkýyý YORUMlayabilme yeteneðinin önemli olduðunu düþünüyorum
Genişletmek için tıkla ...

ne kadar doðruyu söyledi bilmem ama iki gün önce tv'de o da böyle düþündüðünü belirtti..yazdýðýný okumuþ mu ne :)

bir de ilk mesajdaki cem adrian nasýl ünlü olmuþ meselesi de doðru deðil sanýrým..yine ayný programda adýný hatýrlayamadýðým bilindik bir sesin aracýlýyla fazýl say'la tanýþmýþ..
 
cem adrain

arkadaşlar adamın ses telleri nomal insandan 3 kat daha uzun çıkaramadığı ses yok. dinledimiz album edirnede çalıştığı yerel radyoda bozuk aletlerle kaydettiği şarkılar, bu parçalardaki seslerin bi çoğunuda kendi çıkarmış enstruman filan yok yani.

acemi olmasına acemide bilkentte özel öğrenci statüsünde öğrenimine devam ediyor fazılsa y arkasında gerekli tecrübeyi alıyor şu anda. bir web sitesine bakın isterseniz www.cemadrian.com

kimse kesinlikle dünya star'ı olacaktır diyemez ama adam boş bir insan değil. Buradaki geçen konuşmalarıda oldukça ilginç buldum.
 
Bilkentteki özel statü neymiş yahu. Ben duymadım ya da görmedim hiç "özel" öğrenci falan. Bir araştırayım şunu. Sanmıyorum oradaki öğrencileri bu şekilde ayıracaklarını.

Albüm, böyle bir ses için acemice üretilmiş ve kaydedilmiş bir iş. Marifetmiş gibi de yazmışlar üzerine bu demodur diye. Üç kuruş para harcayıp birazcık mix yapsalardı bari.

Ürün dinlenecek gibi değil ama yetenek yerli yerinde.

Nasıl sunduğun ne olduğundan daha önemli günün sonunda.

Yolu açık olsun.
 
Valla bu başlığı yukarı kim aldıysa Allah razı olsun.İçimi dökiyim birazcık.

Bende bu "muhteşem" arkadasla zaga vasitasıyla tanıştım. Okan böyle kendinden geçip sahane süper dedikçe Allahım dedim ben bu işten anlamıyorum herhalde. Komedi den başka bişey degil bana göre. Şan tekniği, 7 oktav yok tiz pes geçişleri, ortaya düzgün birşey çıkmadıkça bir anlamı yok bana göre.

Yarım oktav olsun ama ortada bir yorum bir duygu olsun. 1-0 olsun bizim olsun gibi oldu neyse :)

Herkese Sevgiler

Berkay Kural
Müzisyen, Müzikolog


Müziksiz Bir Hayat Hatadır...
 
Konuya cevap yazabilmek için giriş yapmanız veya üye olmanız gerekmektedir.
Geri
Üst