[Eski] Doğa belgeselleri sevenler?

Bu başlık 2011 ve öncesi açılmış Müziktek Forumu başlıklarından biridir

Mahcem

mahcem.com
Vahşi doğa belgeselleri çocukluğumdan beri çok ilgi duyduğum programlardır. Günaydın Gazetesi'nin o zamanlar vermiş olduğu doğa ansiklopedilerini ezberlediğimde daha ilkokula daha başlamamıştım. Özellikle aslanlar ve kedi cinslerinin yaşamları çok ilgimi çeker -belki de Aslan burcu olduğumdan, hehe. sonra filler, ayılar, kurtlar, aslanlarla sırtlanların mücadeleleri... Oturup bütün gün izleyebilirim, o kadar müdavimiyim ki, çok iyi David Attenborough taklidi bile yaparım :)

Doğa belgesellerine ilgi duyan benim gibi başka manyaklar var mı aramızda? :)

M.
 
Pek severim bende.
Ayrıcana Flash tv'de yayınlanan Gerçek Kesit dizilerininde ayıca hastasıyım. :mrgreen:
 
Geceleri izleyecek birşey olmayınca babam otomatikman belgesel kanallarını açıyor ve başlıyoruz doğa manyaklığına. :) Doğa dışında su altı dünyası da ilgimi çekiyor. Balinaların kıyıya gelip yavru fokları kapması, katil köpek balıkları, yunuslar, hamsiler... :D

Hangi yayın platformunu kullanıyorsun bilemiyorum Mahcem Abi ama Teledünya belgesel kanalları bakımından çok zengin. Discovery ve Nat. Geo. dışında bazı kaliteli Fransız belgesel kanalları var. Mesela Animaux.
 
Teknolijinin de gelişmesiyle,belgeseller sınıf atladı.Artık çok daha detaylı ve HD kalitesinde izliyoruz.

Serengeti bu işlerin merkezi konumunda.

National Geo. kanalında dizi halinde oynayan çita ''Duma''nın hayatını nasıl unutabiliriz.

Tabi burada şöyle bir soru ortaya çıkıyor,yıllardır dile gelen;

Belgeselciler çoğu zaman hayvanlara çok yaklaşıyorlar,gece ışıklı çekim yapıyorlar.Bu durumda onların doğal davranışını mı izlemiş oluyoruz? Ortamda insan kokusu,araba ,vs. varken, hayvanlar ne kadar doğal davranıyor?
 
BBC Planet Earth'ü tavsiye ederim. DVD ve dileyene Blu-Ray olarak piyasada var.

Bu arada 'earth-ü' diye telaffuz etmenin kazık bir iş olduğunu da yazmak geldi içimden. :)
 
Nat. Geo belgesellerine son derece gıcık oluyorum. Çoğunun magazin programlarından farkı yok. Kendini ısırtan mı ararsın, hayvanları durduk yere mıncıklayan mı? Her türlü çeşni gani... Çoğu belgesel de ben kurguyum diye bağırıyor.

Hele bu doğa belgeselleri dışında 3. dünya ülkeleriyle ilgili belgeseller tam kepazelik, böyle tehlikeli bir şeyler oluyormuş gibi bir gizem, bir heyecan. Mesela memur rutin görevini yapıyor pasaport soruyor sözde belgeselci amcalar panik falan oluyor. Bir paranoya bir çılgınlık...

Eskiden Discovery'yi daha keyifle izlerdim ama ne yazık ki o da Digiturk'te mevcut değil.

En kral belgeseller tabii ki BBC'den çıkıyor onları yakaladığım zaman keyifle izliyorum.

En fantastik belgeseller de yerli yapım olanlar. Şiirli falan, bir duygu seli yapış yapış. Su altı belgeseli çekiyorlar iki çatal kuyruk, bir ahtopot görüyoruz. Yazın bir hafta falan şnorkelle dalarım onda bile yerli yapım su altı belgesellerindekilerden daha fantastik yaratıklar görüyorum. Deniz, sahil olayları ya bütçenin yarısı rakı balığa gidiyor muhtemelen.

Artık belgesellerin bilimsel gerçekliği de pek inanılır gelmemeye başladı bana. Eskiden daha mı fazla emek harcanırdı yoksa başka kaynak yoktu da biz mi yerdik bilemiyorum.

"Köpekbalığı yüzmezse ölüyormuş abi, geçen belgeselde izledim" tarzı geyikler dönerdi. Sonra bir gördük ki mağaralarda dinlenen köpekbalıkları var, yüzmese de olurmuş yani...
 
Selcuk_Ergen' Alıntı:
Deniz, sahil olayları ya bütçenin yarısı rakı balığa gidiyor muhtemelen.

Hahahahaha o kesin :lol:

Türküz abi 8)

Yalnız TV program yapımcılığında dünyada bir BBC vardır, bir de dünyanın geri kalanı. Bu böyle, kabul etmek lazım. Ben çoook TV kanalı seyrettim, bırak başka ülkeleri, Britanya'da bile BBC'nin yanına yaklaşabilen TV kurumu yoktur. Adamların elinde muazzam bir finansal kaynak ve geçmişten gelen birikim var.

National Geographics'de "Walking With Lions" diye bir belgesel yayınlamışlardı, bir karı koca vardı, bir aslan ailesini 3-4 yıl takip ettiler. Denk gelen var mı? Çok manyak çekimler vardı. Aslanların ve fillerin zafer ve trajedi dolu yaşantıları detaylı olarak gözler önüne serilmişti onda.

M.
 
Merhaba Ben devrim 33 yaşındayım ve doğa belgeseli bağımlısıyım. Bu aslında hakkaten AA'lik bir durum.

Evet, Mahcem beni de doğa belgeseli bağımlıları arasında sayabilirsin. Nat. Geo. Wild bağımlılığım var. Bazen işim akşam erken biterse 3lü koltuğa bilimum çerez ve aburcubur eşliğinde itina ile yatak hazılayıp gece 12^den sabah 6'ya kadar aslan kaplan seyredebilirim.

Hatta bazı boş günlerimde ya da müzik kaydederken ya da bestelerken mutlaka TV'de bir doğa belgeseli açarım.
 
Mahcem' Alıntı:
çok iyi David Attenborough taklidi bile yaparım :)



M.

Ciddi misin?

İstanbula sırf bu yüzden gelebilirim tanışmaya. Ben hastasıyımdır Attenboroughnun. Özellikle Eurovision sunumlarına. Hoş ya o adam ASDA'nın haftalık promosyonlarını okusa bile dinlenir, nasıl bir anlatımdır ve nasıl bi bir sestir o yahu.
 
BBC'nin Life adlı belgeseli çok iyi. Bildiğim kadarı ile Planet Earth'ten sonra çıktı ve aynı tatta. Çok daha güzel çekimler var. Yine BBC'nin Wild Africa seti muhteşem.

Diğer izleyebildiklerim BBC

Galapagos
Life In Undergrowth
Trails Of Life (bu eski bir seri)


South Pacific ve Oceans seriside fena değil... Yine BBC'nin farklı hayvanları inceledikleri 11 bölümlük bir seri vardı, muhteşemdi. Kartalar, yılanlar, ayılar vs. şeklinde gidiyor. Wildlife Specials olması lazım adının;

http://www.imdb.com/title/tt0300880/


Dinozorlar'ı inceledikleri bir set var ama, yapım yılı biraz teknolojiye yenik kaldığından, animasyonlar çok iyi sayılmaz. Geçen ay DVD olarak çıktı sanırım.

İlk 3'üm;

Wild Africa - http://www.imdb.com/title/tt0302210/
Life - http://www.imdb.com/title/tt1533395/
Planet Earth - http://www.imdb.com/title/tt0795176/

Vahşi doğa dışında BBC'nin Planets ve Earth-The Power of The Planet yapımlarıda çok iyi.

National Geo. belgeselleri nedense hoşuma gitmiyor. Birkaç DVD'lerini aldım ama hoşuma gitmedi. Açıkçası BBC kadar özenli değiller.

Yalnız bir belgeselleri çok tuhaftı; Kurtlarla birlikte yaşayan bir adam vardı. Resmen kurt sürüsünün bir bireyi gibi davranıyor, onlarla beraber avlandıkları hayvanlardan yiyordu (tabi hayvanın içine kendi yemeğini yerleştiriyor, kurtlar ayıkmıyor :) ). Acayip bir belgeseldi.

Şu sanhe ise bir çok belgesele taş çıkartır. Şans ve sabır meselesi, bazan küt diye adamın önüne düşüyor işte :) Bu sahneyi çekebilmek isteyecek binlerce belgesel meraklısı olduğundan eminim. Aynı anda o kadar çok şey oluyor ki, milyonda birdir herhalde. Dünyanın en şanslı bufalosu budur herhalde :) Kendisinin bufalo değil, kutup ayısı yavrusu olduğu kanaatindeyim. Bir bufaloyu aynı anda hem aslan hem timsah ısırır ve her ikisinden de kurtulabilir mi :)

http://www.youtube.com/watch?v=LU8DDYz68kM

bir diğer ender sahne; http://www.youtube.com/watch?v=IVxON4MgJ6c
 
Olağanüstü güzellikteki bir dünyada yaşadıgımızın farkına varılmasına katkıda bulunan belgesellerin daha geniş kitlelerce izlenip anlaşılabilmesi ne güzel olurdu değil mi ?

Diğer yandan konuya ek olarak uzay, galaksiler, gezegenler vs. hakkındaki belgeseller de doga belgeseli sayılmaz mı aslında.

Carl Sagan's Cosmos belgeselini İzlememiş olanlar için şiddetle tavsiye ederim. Dünyamızın ne kadar güzel ve değerli olduğunu oldukça güzel bir dille anlatıyor. Ayrıca BBC belgeselleri hakkında da yorum yapmaya gerek bile yok sanırım. :D
 
psygnosis' Alıntı:
BBC'nin Life adlı belgeseli çok iyi. Bildiğim kadarı ile Planet Earth'ten sonra çıktı ve aynı tatta. Çok daha güzel çekimler var. Yine BBC'nin Wild Africa seti muhteşem.

Diğer izleyebildiklerim BBC

Galapagos
Life In Undergrowth
Trails Of Life (bu eski bir seri)

Galapagos belgeselinin müzikleri için açılan yarışmaya katılmıştım, ama benim müzik maalesef ön elemeleri dahi geçemedi :)

Sonra tabii belgesel yayınlanıp da izlediğimde nedenini anladım, heh 8)

M.
 
Animal Planet de guzeldir.
Bir keresinde yapragin altina sikistirdigi hava baloncuguyla scuba dalis yapip su altinda kurbanini bekleyen orumcegi gorunce manyak olmustum. :D
 
2 belgesel daha vardı BBC'den; Life Of Memmals ve Nature's Great Events. Güzel yapımlar, ancak Life Of Memmals DVD'si (ülkemizde yayınlanan) tuhaf bir şekilde beklediğim kalitede değil. Tiglon etiketli; arasıra piksellenmeler gördüm DVD'de, yazık...

Galapgos'un müzklerinde Paul Leonard-Morgan diye bir isim görüyorum. Seninki olsa gurur duyardık abi :D

Bu belgeselin devamı ya da genişletilmiş bir dilimi geçen yıl çıktı. Belgesel Darwin ile bitiyordu. Geçen yıl Türlerin Kökeni isimli 3 DVD'lik bir set çıktı. Ve Darwin'in Galapagos macerasına odaklanmış. Tavsiye edilir.
 
National Geograhic ile BBC kıyaslaması yapmak pek adil değil. NatGeo yedi gün yirmi dört saat için içerik üretmek durumunda. Bu yüzden 15 dakikada bir reklam arası ve sonsuz tekrar sorunları yanında içerik kalitesi de olumsuz etkileniyor. Fakat görsel yönü çok güçlüdür.

BBC de NatGeo gibi para kazanmak zorunda olmayan bir kurum. Fakat onların işi belgeselcilik değil. Bütün yayın akışı içinde önceden tayin edilmemiş bir miktar saat için program hazırlıyorlar. Böylece 'baskıya yetişme' derdi olmuyor onlarda. Rahat rahat, gerine gerine belgesel yapıyorlar. Yılda iki tane iş çıkarıp prestij yapıyorlar.

BBC politik konularda insanı bayacak kadar yuvarlak ifadeler kullanır. NatGeo 'dan' diye söyler kimin kafası gözü yarılmış bakmadan. Ama BBC bilimsel konularda bilgi ağırlıklıdır. NatGeo bilimi magazinle sulandırır ve aslında pek 'bilimsel bilgi' de vermez. Seyirliktir daha ziyade.

Disco ise bu kategorilere girmiyor bile. Onlar bizim Pamukkale Turizm'in bağımsız otobüs çalıştırması gibi dışarıdan iş alıyorlar. Fakat arada sırada ilginç (yararlı değil sadece ilginç) programlar yakalamak mümkün. Bir 'bilim-kurgu'cu eleman var meselâ. Bir gezegeni patlatacak lazer silahı gerçekte nasıl yapılabilir gibi lüzumsuz ama çizgi roman tadında konular seçiyor.

İz TV çok alaturka. Ne anlattığını anlamak için Şebnem Ferah'In şarkı sözlerini çözer gibi uğraşmak gerekiyor. Türkiye'de belgeselcilik dünya klasmanında yazılı basında yapılıyor. Atlas ve Atlas Arkeo dergileri cidden çok iyidir.
 
Geri
Üst