[Eski] Kick Looplar ?

Bu başlık 2011 ve öncesi açılmış Müziktek Forumu başlıklarından biridir

Erkan Arslan

Yeni üye
Merhaba arkadaşlar.
Yeni bir aranje üzerinde çalışıyorum. Genelde looplar üzerine kurulu club tarzda bir çalışma. Benim sorunum ; stüdyoda M-Audio bx8a referans monitörlerimle dinlerken hiçbir sorun yokken, evde 2.1 channel stereo hoparlörlerimle dinlediğimde kick looplar çok patlıyor. Hatta çoktan da daha fazla patlıyor, hiç açamıyorum bassı. Tamamen kapatmak zorunda kalıyorum. Oysaki stüdyoda dinlediğimde Cubase üzerinde stereo out kısmında pick oluşmuyor. Şimdi bunun bi standartı var mı , ya da bu dengeyi nasıl sağlayacağım?
Şimdiden teşekkürler.
 
Çok düşük basları dik filtreyle keserek, master çıkışa compressor ve brick-wall limiter kullanarak birşeyler deneyebilirsin.
 
Cevabınız için teşekkür ederim. Dediğiniz şeyi deneyeceğim. Bu soru ortadayken şunu da merak ediyorum aslında. Şimdi stüdyoda referans monitörlerimle mixliyorum parçayı ve Cubase üzerinde de stereo out kısmı clipping yapmıyor, herşey normal gibi görüyor. Master'dan çıkan sound da beni tatmin ediyor(Herhangi bir parça için konuşuyorum).Benim bu parçayı referans monitörler haricinde herhangi bir stereo hoparlörle dinlemem mi gerekiyor? Stüdyoda kulağıma hoş gelen sound başka bi sistemde dinlediğim zaman çok absurt gelebiliyor kulağıma. Böyle Birşey var mı ?
 
guitarist13' Alıntı:
Benim bu parçayı referans monitörler haricinde herhangi bir stereo hoparlörle dinlemem mi gerekiyor? Stüdyoda kulağıma hoş gelen sound başka bi sistemde dinlediğim zaman çok absurt gelebiliyor kulağıma. Böyle Birşey var mı ?

Böyle birşey var tabiki.Yaptığın parça piyasaya çıktığında ,herkes refarans monitöründen dinlemeyecek.

Kimisi mp3 player ile,kimisi arabada ,kimisi evde yemek yaparken dinleyecek.
 
guitarist13' Alıntı:
...Şimdi stüdyoda referans monitörlerimle mixliyorum parçayı ve Cubase üzerinde de stereo out kısmı clipping yapmıyor, herşey normal gibi görüyor. Master'dan çıkan sound da beni tatmin ediyor(Herhangi bir parça için konuşuyorum).Benim bu parçayı referans monitörler haricinde herhangi bir stereo hoparlörle dinlemem mi gerekiyor?
Doğru bir stüdyoda/odada, doğru monitörlerle işini doğru yapan bir miks/mastering mühendisi, senin duyacağın kadar başka sistemlerde bu işleri dinleme ihtiyacı duymaz.

Profesyonellerin profesyonel ortamlarda ve profesyonel donanımlarla çalışmasının nedeni de o zaten.
Evet, profesyoneller de başka sistemlerde dinler yaptıkları işi, ama bu dinleme "tasdikleme/sağlama" amaçlıdır. "Her ihtimale karşı" yani.
Herkes bu işleri kolayca yapabiliyor olsaydı, pekçok kişi işsiz kalır, başka işlerle uğraşır hale gelirdi.
Ben de şu an başka bir işle uğraşmak zorunda kalırdım.

guitarist13' Alıntı:
... Stüdyoda kulağıma hoş gelen sound başka bi sistemde dinlediğim zaman çok absurt gelebiliyor kulağıma. Böyle Birşey var mı ?
Var.
Kulak ve/veya stüdyo/donanım/tecrübe yetersiz olunca normaldir bu durum.
 
guitarist13' Alıntı:
Cevabınız için teşekkür ederim. Dediğiniz şeyi deneyeceğim. Bu soru ortadayken şunu da merak ediyorum aslında. Şimdi stüdyoda referans monitörlerimle mixliyorum parçayı ve Cubase üzerinde de stereo out kısmı clipping yapmıyor, herşey normal gibi görüyor. Master'dan çıkan sound da beni tatmin ediyor(Herhangi bir parça için konuşuyorum).Benim bu parçayı referans monitörler haricinde herhangi bir stereo hoparlörle dinlemem mi gerekiyor? Stüdyoda kulağıma hoş gelen sound başka bi sistemde dinlediğim zaman çok absurt gelebiliyor kulağıma. Böyle Birşey var mı ?

İş monitor almakla olsa, söylediğin doğru olabilirdi. Kontrol odanda akustik düzenleme var mı, monitorlerin neyin üzerinde duruyor, hatta hepsinden önce monitorlerin gerçekten referans mı? Benzeri sorular çoğaltılabilir.

Şu an o yukarıda yazanlara ve benzerlerine ayıracak bütçen yoksa, sistemine alışman en pratik çözüm olur. Bunun da en kolay yolu, yaptığın miksleri başka sistemlerde dinlemek. Bir çok mühendis, bu tip dinlemeler için öncelikle araba kullanırlar. Boombox sistemler, ipod ve benzeri cihazlar ve ucuz in-ear kulaklıklar, laptoplar/multimedia speakerlar, büyük taverna tipi ucuz PA sistemler benim aklıma ilk gelenler. Aslında dinleyebildiğin her yerde dinle, ne zararı var demek daha doğru olur. :)
 
Guitarist 13 , bence sen hem stüdyonun hem de kendi odanın resimlerini çek ve sonra as buraya güzel kardeşim.Berkay'ın dediği gibi, stüdyoda kontrol odasının akustiği ne durumda ? Resimle biraz daha iyi anlaşılabilir.
 
sibiryalı, ilterocktive, berkay, mehmed vermiş olduğunuz cevaplar için teşekkür ederim.
Çalıştığım stüdyoda ne yazikki yeterli derecede ne akustik var ne de yalıtım var. Sanırım fazla kasmamak lazım. Donanımın ve çalıştığın ortamının hakkettiğinin üstünde birşey çıkarmak için çok da zorlamamak lazım sanırım. İllaki elinden gelenin en iyisini yapmak lazım ama sihirli değneğimiz de yok ki.
Tekrar teşekkür ederim hepinize.
 
Miks ve mastering işlemlerine tecrübe olmaksızın kalkışmak, işin içyüzünü öğrenmek için birebir.
Yapın, uğraşın, fakat iş ciddiye bindiğinde; bu aşamaları bilgisi, tecrübesi ve imkânları sizden daha iyi olanlara bırakın derim.
Tabii "Siz gerisine karışmayın" anlamına gelmesin bu söylediğim... eğer müziği siz yarattıysanız, tabii ki sizin de işin teknik yönü konusunda fikirleriniz ve ulaşmak istediğiniz bir hedefiniz olacak.

Fakat tüm yükü tek başınıza kaldırmaya uğraşmayın. Bu zaman, efor ve umut kaybından başka bir işe yaramaz.
Onun yerine, bu işler konusunda sizden "daha ileride" olan kişilerle dostluk kurun, takımlar oluşturun. Birlikten kuvvet doğar.
"Gidin en tepedeki adamlara yaptırtın" demek kolay, ama ekonomik ve lojistik olarak kolay değil o.
Ayrıca en iyi sonucu bu yöntemle alacağınızın da tam garantisi yok.

İşin içinde para olsun olmasın, aranjeyi yapanla miksi yapan, miksi yapanla da mastering'i yapanın ayrı kişiler ya da kişi grupları olması da tercih edilebilir. Aranjeyi yapan kişinin miksten anlaması (ama miksi "tecrübelisine" devretmesi), miksi yapan kişinin de mastering'den anlaması (ama mastering'i "tecrübelisine" devretmesi) en ideali.

Görüyoruz... "Söz, müzik, aranje, miks, mastering: Mehmet Ağa", fakat sonuç tatminkâr olmaktan çok uzak.
Heyecanlı ve javalı olur da, pek bir işe yaramaz. Genelde.
 
Kanayan bir yaraya parmak basmiş arkadaş aslinda.. Odana akustik duzenleme yapar, guzel monitorler alip, beş ila on sene arası devamli mix yapar ve bu foruma devamlı girip çıkarsan bu sorunu aşabilirsin:)
 
Zaten hepsini tek başıma halletme taraftarı değilim. Bir işi en iyi kim yapıyorsa "o" yapsın taraftarıyım. Fakat içinde bulunduğum koşullar dolayısı ile kısır bi döngüyü yürütmeye çalışıyorum. Şöyle ki ; ufak çaplı bu işleri yapan bir firmada çalışıyorum.(yer : Kocaeli). Yapımcı sıfatı ile başımda duran insan işlerden bi haber. Hatta daha da öte. Elbetteki benim adı geçen o şahsı bu konuların nasıl yapıldığı, işlerin nasıl yürüdüğü hakkında bilgi sahibi etmem gerekiyor ama ne fayda. Örümcek beyinli adamın beyninde kurduğu o ağları aşmak mümkün değil. Diyceksinizki ; "o zaman senin ne işin var orda, nasıl kendini geliştireceksin". Fakat imkanlar da bundan fazlası yok. Benim Kocelide bulunma amacım üniversite. İngilizce öğretmenliği 3.sınıf öğrencisiyim. Müzik benim kanayan yaram olmuştur. İlköğretim 4.sınıfda iken müzik öğretmenim kadar nota okurdum ve en az onun kadar flüt çalardım. Fakat babamın flütü elimden alıp kırmasıyla benim duygularım da kırılmıştır. Yılmadım devam ettim. 14 yaşımda Cubase ile tanıştım ve tabiki babam satın almadı. Hocamın evine giderdim yüzsüzlük yapar onlarda saatlerce kalır ve kurcalardım ve bunun yanı sıra işin terminolojisini hep öğrenmek istedim. Asla ama asla bu işi alaylı yapmak istemedim. Üniversite için ses mühendisliği düşündüm, ailem buna engel olmasına rağmen matematik üzerine özel dersler aldım mühendislik için, fakat ne yaptıysam matematik başarısızlığım beni şuan okuduğum bölüme yönlendirdi. Sanırım ülkemdeki eğitim sisteminin kurbanlarından oldum. Yine yılmadım pes etmedim. İngilizcem sayesinde Cubase'in klavuzlarını bir roman gibi okumaya başladım ve çok şey öğrendim. Fakat compressor, equalizer, limiter gibi işlemciler hakkında çok fazla bilgiye denk gelemedim. Zaten bunları iş üstünde kullanmadan ne kadar faydası olur o da tartışılır. Ve şimdi okuduğum okulu bırakıyorum, konservatuar 4.sınıf öğrencisinden konservatuar dersleri almaya başladım. Hedefim ses ve kayıt teknojileri okumak. Malum kontejyanlar az olduğu için başarılması güç ama imkansız olmayan bir durum. Bu sırada da hamlamamak için söz konusu olan firmada doğru işleri, doğru şeyleri yapmaya çalışıyorum tek başıma. Bu işlere hakim olan bir tanıdığımda yok ki usta-çırak ilişkisi ile öğreneyim. Herşeyi göze aldım, hayatımı kumar masasına yatırdım. Amacım bu işten para kazanıp köşeyi dönmek de değil. Sadece yaptığım işi layıkı ile yapmak. Sanırım bu isteğim ailem ve başka insanlar tarafından çok görüldü. Ben sözü fazla uzattım sanırım. Herkese yardımları için teşekkür ederim gerçtekn, iyi ki varsınız.
İyi geceler beni bu konuda destekleyen yanımda olan müziktek ailem.
 
Bu kadar seviyorsan ve istiyorsan tabii ki bu işin peşini bırakma.. Ben de boşu boşuna once iki sene gida muhendisliği ardından da 6 sene iktisat okudum.. Bir insanın istemediği bir işi yapması kadar buyuk bir eziyet yoktur herhalde.. Bu forumdan pek çok şey ogrenebilirsin.. Yalnız yapmak istediğin şey oncelikle müzik mi yoksa ses muhendisliği mi onun kararini iyi ver bence. İkisi de uçsuz bucaksız alanlar çünkü. Bir de işin teknik kısımlarına dalmak muzikal yaratıcılığı azaltabiliyor.

Simdilik looplarının başka kabinlerde fazla bas vs gelmesini de çok onemseme, sadece sana has bir sorun değil bu. Otur bestelerini yap, album yapma aşamasına gelirsen düşünürsün o kısmını. Bahsettiğin sorun mix işinin en zor kısımlarından biri ve oyle kolay becerilebilen bir sey değil zaten.Ama çok kafana takılıyorsa şunları deneyebilirsin:

1) Yeni başlayanlarda kicki ve bası gereğinden fazla açma eğilimi olur, biraz kısmayı dene.
2) Dogru kick seçmemiş olabilirsin, başka kick dene.
3) Eq ile kick'in 50-100Hz arasını kısıp, 2-5 khz arasını açmayı dene.
4) Bas ile kick ayni anda ayni frekansları kaplıyorsa sıkışma yaratır. Mesela kick 60-80 Hz aralıgında çok yer kaplıyorsa, basın o kısımlarını eq ile almayı dene. Kick ve basın ikisi de çok bas karakterli olmasın.
5) Aranjedeki bas ve kick harici bütün seslerin 100-150 Hz aşagısını eq koyup low cut ile kes.
6) Kick çok uzuyor olabilir. Kompresor koyup 30-40 ms atak ver, ratioyu 4-8 arası bir yere getir ve thresholdu 8-10 dB civarı kompressleyene kadar düşür. (Tabi duymadan boyle formuller vermek de yanlış olur)


Bu liste daha uzar da uzar.. Ama en önemlisi zaten odanın akustiği ve monitörlerin yüzünden senin alt frekansları dogru duymuyor olman. En başta kullandığın sesleri seçerken dogru karar verebilmen lazım.
 
Öncelikle yanıtınız için çok ama çok teşekkür ederim.

Ben şöyle söyleyeyim ; "mix" konusunun derinliğinin kısmen farkındayım. Yani yapıyor olduğumuz parçadaki seslerin karakterleri, çalınan enstrümanların çalınan notalardaki ortalama frekans değerleri, benzer enstrümanların(keman, viyola, çello) oktav aralıkları. Yapmaya karar verdiğimiz eylem için gerekli olan compressor, limiter, equalizer, reverb gibi işlemcilerin gerek hardware gerek plug-in olarak yerine ve sırasına göre seçimi ve uygulanışı. Gerçekten meşavkatli ve aslında mix'i yapan kişiden kişiye, kişinin o anki ruh ve psikolijik durumuna göre de değişkenlik gösterebilecek olan ve şu şudur, bu budur gibi kesin ve net ifadelerle belirtilemeyecek kadar farklı seçeneklerin olduğu ve bunun için de bir mühendislik dalı oluşunun kısmen farkındayım. Bilip anlatamadığım veya bilmediğim daha bir sürü şey.

Projeye gelirsek; öncelike seçtiğim loopları şarkının karakterine ve tarzına göre seçiyorum. Söz konusu şarkı club olduğu için bu tarza uygun looplar seçiyorum. Bundan sonraki aşamada dikkat ettiğim konu loop'un kalitesi(bitrate oranı flan) ve sonra içinde sıkıntı yaratacak frekansları barındırmamasına dikkat ediyorum. Diğer aşamada ise loopları parçanın akışına göre sıralı bir şekilde yerleştiriyorum. Mesela ; önce salt kickler geliyor, peşine clap ve kick sonra hi-hat'ler destekliyor falan. Gayet sequenced bir proje olmasına özen gösteriyorum. İşin bu kısmında aranjörlük terimi daha baskın oluyor sanırım.
Bu şekilde bir çalışmanın "mixing" aşamasında çok büyük rahatlık sağlayacağının farkındayım. Her ne kadar "mixing" işleminin bir mühendislik dalı olduğunu bilip söylesem de içinde bulunduğum durum ve şartlar beni olmaması gereken, aslında hatanın kaynağı olan "mix işlemini benim yapmama" zorluyor. Kısmen bildiğim şeylerde bu işe kalkışmak zorunda kalıyorum. Konuya hakim olmadığım için çok fazla compressor, limiter gibi işlemcileri kurcalamıyorum. Hali hazırda olan presetleri üzerinde kulağımı referans alarak kısmi değişiklikler yapıyorum. Sanırım en mantıklı çözüm bu oluyor.
Daha öncede belirttiğim üzere bu işlemciler hakkında detaylı bir bilgim yok. Yani içerikleri nelerdir, kullanım amaçları ve hangi durumda hangi compressor, hangi durumda limiter kullanılır gibi konularda sadece kısmi bilgilerim var. Bunlar hakkında gerekli araştırmalar yapıyorum fakat bu işlemcilerden herhangi birinin detaylı anlatımı hakkında bir bilgiye rastlamadım.(Mahcem abinin compressor ile ilgili makalesi hariç). Onun dışında Ufuk ÖNEN' in kitabını okuyup bitirdim. Sanırım gerekli olan sürekli projeler üzerinde deneme yanılma yolu ile çalışmalar yapmak. Tabi bunun için deneme yaptığın mekanın akustik düzenlemesi, referans olarak kullanılan monitörler hatta abartlarım o anki cpu kullanımı vs.

Sonuç olarak yanlış yapmamaya, en doğru bilgiye ulaşmaya, yaptığım işi alaylı yapmamaya özen gösteriyorum. Hedefim mix mühendisi olmak ve tabi mastering hakkında genel bir bilgiye sahip olmak. Mix mühendisi olup mastering hakkında hiçbir şey bilmemek ilginç olurdu herhalde. Sanırım doğru yolu izlemek ve yılların en verimli şekilde geçmesini sağlamak olucak hedef.

Matthew yazdığın bilgiler için teşekkür ederim. Yarın yazdığın şeyleri proje üzerinde deneyeceğim.
Herkese yardımları için tekrar teşekkür ederim.
 
guitarist13' Alıntı:
...Sonuç olarak yanlış yapmamaya, en doğru bilgiye ulaşmaya, yaptığım işi alaylı yapmamaya özen gösteriyorum...
"Yapılan işi alaylı yapmamaya çalışmak" ne demek oluyor ki?
Usta-çırak ilişkisiyle, ve/veya işi yaparak öğrenmenin yanlış bir tarafı yok.
Beyin cerrahisi yapmıyoruz.
Ben de alaylıyım... bu benim "doğru bilgi"ye ulaşmaya çalışmadığım anlamına mı gelecek yani?

Sanırım "alaylı" sıfatını, "okulunda okumaya karşıt kişi" anlamında kullandın orada...
Bu forumda "alaylı" dediğinde, forum yazarlarının %90'lık kısmını tarif ediyorsun aslında.
Ama bu forumda bu işleri okulunda okumaya karşı olan kimse de yoktur. Ya da çok az insan vardır.

Herneyse, burada bu konuda destanlar yazmaya gerek yok. Matt çok güzel anlatmış olayı... ona eklenebilecek bir şey yok.

İstersen en iyi stüdyoda, en iyi donanımlarla çalış, miks yapmayı öğrenmeden doğru mastering yapmak pek mümkün değil.
Compressor/Limiter gibi sinyal işleyicilerini nasıl kullanacağını bilmiyorsan da doğru miks yapılmaz.
Deneme/yanılmayla kompresörün ne yaptığını ancak 1 senede anlayabilirsin. 10 senede halâ anlayamamış olanları da gördüm.

Hazmetmeden, kolay yol katedilmez.
Deneme yanılma yöntemiyle yol katedilmez.

Bu işi öğrenmenin tek yolu da okulu değil.

İşin anlamadığın kısmını sorarsan, bu forumdan senin işine gerçekten yarayacak bilgi de çıkar. Ufuk'un kitabını, Mahcem'in makalesini okumuşsun, ama kompresörün tam olarak ne yaptığını daha anlayamamışsın... eh o zaman kendine has sorunu sor, yine yanıt verelim. "Sorma" diyen yok ki.
 
ilterocktive' Alıntı:
guitarist13' Alıntı:
...Sonuç olarak yanlış yapmamaya, en doğru bilgiye ulaşmaya, yaptığım işi alaylı yapmamaya özen gösteriyorum...
"Yapılan işi alaylı yapmamaya çalışmak" ne demek oluyor ki?
Usta-çırak ilişkisiyle, ve/veya işi yaparak öğrenmenin yanlış bir tarafı yok.
Beyin cerrahisi yapmıyoruz.
Ben de alaylıyım... bu benim "doğru bilgi"ye ulaşmaya çalışmadığım anlamına mı gelecek yani?

Sanırım "alaylı" sıfatını, "okulunda okumaya karşıt kişi" anlamında kullandın orada...
Bu forumda "alaylı" dediğinde, forum yazarlarının %90'lık kısmını tarif ediyorsun aslında.
Ama bu forumda bu işleri okulunda okumaya karşı olan kimse de yoktur. Ya da çok az insan vardır.

Herneyse, burada bu konuda destanlar yazmaya gerek yok. Matt çok güzel anlatmış olayı... ona eklenebilecek bir şey yok.

ilter, yanlış anlaşıldım sanırım. Forumdaki insanlardan bahsetmiyorum. Çevremde olan bazı insanların okula gitmenin bi faydası olmayacağını söylemeleri. Herşeyi kulağıma dayandırmam konusundaki söylemleri üzerine yazdım. Buna ek olarak şunu da söylemek istiyorum(sanırım bu mevzuya daha da açıklık getirecek) ; etrafımda enstrüman çaldığını iddia eden birçok insan var, çaldığı enstrümana yıllarını verdiğini söyleyen sahte müzisyenler. Mesela 25 yıldır keman çalan bi arkadaşla aramızda geçen konuşma ;


Ben : Abi şu parçayı çalıyoruz
O : tamam, çalalım
Ben : Ton Fdiyez, makam muhayyer kürdi.
O : abi G ya da F yapsak olmaz mı


Bu benim şahsi kanaatimdir. Nota : müzik dili ise, notayı bilmeden çalan, ne çaldığını bilmeyen, önüne bi partizasyon koyduğumda "sen bi kere çal ben çıkarırım" diyen adam benim gözümde alaylıdır ve değeri yoktur.

Eğer bir işi yapıyorsan o işin standart normlarını bilmelisin ve yerine getirmelisin.Alaylıdan kastım buydu.
Hala anlaşamadıysak bu da benim şahsi kanaatim.
 
guitarist13' Alıntı:
... ilter, yanlış anlaşıldım sanırım.
Yanlış anlaşılmadın.
Sana bir kelimeyi yanlış kullanmış olduğunu anlatmaya çalıştım.

"Alaylı" kelimesinin sözlük anlamı açık.
Kelimelerin sözlüklerde olan karşılıklarını/anlamlarını kullanmaya çaba gösterirsen, yanlış anlaşılma ihtimalin de olmaz.
Zaten ben sana "sanırım şu anlamda kullandın" demedim mi?

guitarist13' Alıntı:
... Forumdaki insanlardan bahsetmiyorum. Çevremde olan bazı insanların okula gitmenin bi faydası olmayacağını söylemeleri.
Eh, bu her "alaylı"nın aynı şeyleri düşündüğü anlamına gelmez herhalde?

guitarist13' Alıntı:
... etrafımda enstrüman çaldığını iddia eden birçok insan var, çaldığı enstrümana yıllarını verdiğini söyleyen sahte müzisyenler. Mesela 25 yıldır keman çalan bi arkadaşla aramızda geçen konuşma ;
...
O müzisyen ya nota bilmiyordur, ya da senden projeyi transpoze etmeni, çünkü enstrümandaki pozisyonlar gereği o tonun çalmaya zorluk çıkartttığını söyleyemeye cesareti yoktur.
Bu sıkıntının "alaylı" olmakla doğrudan ilgisi yok.
Okuluna gitmeyince nota öğrenilemiyor mu? Öğreniliyor.
(Bak yine yanlış terminoloji/dil kullanımı > yanlış anlaşılma ihtimali).

Sen en usta ve okullu gitariste 1. oktavda seyreden Mi bemol nota ver, o sana "Bunu Mi çalsak kayıt için?" diye sorabilir. Bu, o adamın müziği bilmediği ya da "alaylı" (?) olduğu anlamına gelmez.

guitarist13' Alıntı:
... Bu benim şahsi kanaatimdir. Nota : müzik dili ise, notayı bilmeden çalan, ne çaldığını bilmeyen, önüne bi partizasyon koyduğumda "sen bi kere çal ben çıkarırım" diyen adam benim gözümde alaylıdır ve değeri yoktur...
Sana ilkönce bu "alaylı" kelimesinin sözlük karşılığını öğrenmeni öneririm.

Bence de nota bilmeyen kişiyle stüdyoda çalışmak zor olur, ve nota bilen kişi stüdyo işleri için daha değerlidir.
Ama "nota bilmeyen müzisyen, değersizdir" diyemem.

guitarist13' Alıntı:
... Eğer bir işi yapıyorsan o işin standart normlarını bilmelisin ve yerine getirmelisin.Alaylıdan kastım buydu.
Hala anlaşamadıysak bu da benim şahsi kanaatim.
Ben seni başından beri anlıyordum zaten.

Senin bildiğin "alaylı", bizim bildiğimiz "alaylı" değil.
Bu kelimenin "çevre"yle alâkası yok, anlamı her yerde aynı (olmalı).
 
ilterocktive' Alıntı:
Ufuk'un kitabını, Mahcem'in makalesini okumuşsun, ama kompresörün tam olarak ne yaptığını daha anlayamamışsın... eh o zaman kendine has sorunu sor, yine yanıt verelim. "Sorma" diyen yok ki.

Compressor' u tam anlamıyla anlamak bu kadar kolay olsaydı keşke. Çalışma mantığı ve ne işe yaradığı hakkında kısmi bilgileri bildiğimi belirtmiştim. Bu da başta bu site olmak üzere Mahcem'in yazısı ve Ufuk'un kitapları sayesinde olmuştur. Ama söz konusu tam anlamıyla anlamak olunca iş bu kadar basit olmuyor ilter.
Ayrıca soru sormaktan çekindiğim flan da yok. Sormadan nasıl öğreneceğim.
 
guitarist13' Alıntı:
...Compressor' u tam anlamıyla anlamak bu kadar kolay olsaydı keşke. Çalışma mantığı ve ne işe yaradığı hakkında kısmi bilgileri bildiğimi belirtmiştim. Bu da başta bu site olmak üzere Mahcem'in yazısı ve Ufuk'un kitapları sayesinde olmuştur. Ama söz konusu tam anlamıyla anlamak olunca iş bu kadar basit olmuyor ilter.
Ayrıca soru sormaktan çekindiğim flan da yok. Sormadan nasıl öğreneceğim.
Compressor'ü tam anlamıyla anlamış biri olarak, sana rahatlıkla bu konunun aslında çok kolay olduğunu, fakat bu işin "duymak ve bizzat iş üzerinde tatbik/uygulama gerektiren" bir iş olduğu için, evinde oturup müzik yapmaya çalışanlar için anlaşılması kolay olmayan bir şey olduğunu söyleyebilirim.

Sen benim yanıma gelsen, Compressor'ü sana yaklaşık 10 dakika içinde öğretirim. Hem de öyle bir öğrenirsin ki, bisikleti öğrenmek gibi... 10 sene ara versen, yine doğru kullanabiliyor olursun.

Kompresör kitaptan kolay öğrenilmez. Kitap yeterli olmaz, compressor'ın etkisini tam olarak anlamak için "kritik dinleme" gerekir.
 
Ama "Compressor' u tam anlamıyla anlamak bu kadar kolay olsaydı keşke" diyorsun.

Ben de diyorum ki: "Kolay".
 
Geri
Üst