[Eski] Sahnede Ne Yapmalı, Ne Yapmamalı: Müzisyenler - Teknisyenler

Bu başlık 2011 ve öncesi açılmış Müziktek Forumu başlıklarından biridir

karabene' Alıntı:
müzisyen : ses kontrolü bittikten sonra sahneye çıkınca ilk parça daha bitmeden sescine dönüpte onu aç ,bunu aç,beni aç deme çünkü sen bir saat önce orada bir ses kontrolu yaptin ne istiyorsan bunu o zaman yap, ses kontrolu bununiçin yapılıyor...bunu unutma...

Bunu bilen kaç kişi vardır ki ? :)
 
Konser öncesi 5 saat sound-check yaptıktan sonra sahnede dağlara s*çtığımız çok olmuştur şahsen. Siz bağlayın uçları türlü tarafa. Benim bir amfim bir de mikrofonum var. :D

Sesçi organize gelecek. 1'den 32'ye kadar sayı saymayı bilecek (en az). O DI'ları mikserlerinde nereye sokacaklarını bilecek (laaaan, 12 diil mi lan buuuu diye seler duymayalım), Monitörlerin amfisi nerede, o nereye girmiş-çıkmış bilecek, unutuyorsa üzerlerine etiket yapıştıracak. Bir gün önceki etiketleri çıkartacak. (kafa karışmasın hesabı).

Ben provaya geldiğimde hala davulun kikiyle, mikrofonun kablosuyla uğraşmayacak. Sound-check saatinde başlayacak, saatinde bitecek. Davulcunun kulaklığı sound-check'in son saniyesinde hatırlanmayacak, başında hatırlanacak.

Aklı evvelin biri çıkıp sahnedekiler haber vermeden feedback kontrolü yapmayacak. Bilmeyen yapsa ne olacak o da apayrı konu tabii!

Ekipmanına periyodik bakım yapacak ki rezil olduğu zaman 40 dereden su getirmesin. Eleman da eğitecek ki uzun ve kalıcı olsun bu işlerde.

Müzisyen de sabırlı olacak, herkesin işini yapmasını bekleyecek, gereğinden fazla hıyarlık etmeyecek. :p
 
sesçi: herzaman siterese hazır olacak bu böyle olur diye direterek yanlış yolda gitme ne için orda olduğunu untma
Soundcheck sırasında halla kablolarla uğraşma
kimin nerde duracağının etüdünü yap (gerkirse sor)
Soundcheck sırasında tamam deyip performans sırasında dediklerini unutma
dip sese dikkat et gerekirse ışıkçıyı çağır onun senin sistemine bir eksisi olup olmadığına bak
müzisyenle bir ekip olarak orda olduğunu unutma


müzisyen
: Soundchech alınırken parlat ,ver gelsin vb. gibi tabirler kullanma ne isdediğini tam söyle
böyle iyi deyip peroformans sırasında sound cuya kükreme
performans sırasında enstrüman ının gain ini açıp ortalığı karıştırma
yerimi beyenmedim ben arkada kalıyom böyle olmaz deme
sound cuyla bir ekip olarak orda olduğunu unutma
 
sesçi: soundcheck alırken, "siz bi çalın dışarıdaki sese bakalım sonra monitörlere ses veririz" deme, halihazırda toplanmış kalabalığın önünde müzisyene kendini duymadan çaldırma.

sesçi: mikrofonlara bakmak için sahneye çıktığında klavyecinin kablolarına takılıp klavyesini yere düşürme. Mümkünse sahnede koca bir dünya gibi dolaşma.
 
Sesçi:İşin başından sonuna kadar başında dur...
Sesçi:Cihazlarını ve masını iyi tanı,hangi kablo nereye takılı bil ve üzerini bantalayıp numaralardır ve kısa kodlar kullan "özellikle insert ve fx lerine"...
Sesçi:Müzisyenler gelmeden sistem soundcheck'ini bitir problemli frekansları düzelt ve raider'ı harfiyen yerine getir...yedek bir monitörün herzaman olsun...
Sesçi:Solist mikrofonun mesh'ini sök ve alkolle temiz le hiç bulamadın votka ile sil "kokmaz" :) ki bir önceki solistin saçtığı tükürükleri yalamasın...bu ayrıca işe saygıdır...
Sesçi:Grupla ve solistle kuliste tanış ve aranızda bir vucut dili belirle,bu seni luzumsuz bağırış çağırışlardan uzak tutar...
Sesçi:Her zaman serin kanlı ol, pratik ol, glümse ve diyalog kur "ağzın laf yapsın" bir şey kaybetmezsin...
Solist:Sakın ama Sakın!!! mikrofon açıkmı diye mikrofona üfff leyip avcunla Pat Pat diye vur ma,Yoksa seni vururlar :twisted:
Müzisyen:Adam ol! Enstrumanı Tuşeli Çal "yoksa ben sana comp/lim'le çok pis tuşe yaparım", İşin olmayan şeylere burnunu sokma,kendi enstrumanın ve monitörünle ilgilen,isteklerini herzaman söyle ama abartba...Arkadaşlarını seyircilerin olduğu bölüme yollayıp sesim nasıl diye sorup Sesçinin yanına ukalalık yaptırmaya yollama bu arkadaşlarını son görüşün olbilir :twisted: "
Müzisyen:Sahnede sigara ve alkol içme çok iğrenç gözüküyor...
Müzisyen:Son olarak son 5 saattir yemek yememiş Sesçiyi delirtme :twisted: :twisted: :twisted:
 
Vokalist;
1-Şarkı esnasında mikrofonu tuttuğun elinle,habire mikrofona parmağınla vurarak tempo tutma(çat,çaat diye ses gelir).
2-Elinde mikrofon varken,seyirciyi gaza getirmek için alkış hareketi yaparak tempo tutma.Dolayısıyla paat paat diye mikrofona vurma.
3-Artislik olsun diye mikrofonu ağzının kenarına dayayıp,mikrofonun kıçını yukarı kaldırma.
4-Tremelo veya vibreto efekti verebilmek için zırt-pırt mikrofonu sallama (İbrahim Tatlısesin icadı).
6-Playback yaparken mikrofon kullanmana gerek yok(harbiden, mikrofonsuz playback yapamayanlar gördüm).

Sesçi;
Vokalist şarkı aralarında konuşurken, reverb'ü ,eko'yu alıver bir zahmet.
 
davulcu - ses alıyoruz trampete vurma
gitarist - senin sesin ayarlanıyo performansa başlamadın bi zahmet kafanı kaldırıp sesçiyle göz temasında ol.ton değiştir falan diye bağırtma
davulcu - vurma abi trampete
bascı - abi tek tek bas notalara şovunu sahnede sonra yaparsın tonları bi tek tek duyalım
davulcu - vurmasana olm trampete , şarkı aralarında da vurma!!!
geri vokal yapan enstrumanist - abi moralin bozuk diye mekan boş diye niye back vokalleri kestin ben de susiyim siz çalın sadece
davulcu - adam gibi vursana olm trampete :)) okadar vurusan yorulursun çalamassın tabi
 
Vokalist yada solist ; Mikrofonu şarkı söylemeyeceğin zaman aşağı indiripte monitöre doğru tutma,sokma.Sonra ''bu ne yaa ötmesin artık'' diye bişey de söyleme bi zahmet.
 
tonmaister arkadaş;
monitörün sesi en sonuna kadar açtım abi deme n'olur.. geçen hafta bunun 10 katı ses geliyodu monitörden..
 
Mahcem' Alıntı:
Uzun bir süredir aklımdaydı böyle bir derleme yapmak.

Canlı performanslarda seyirciye tam olarak yansımayan ama performansın kaderini tayin eden bir iletişim vardır sanatçı ve teknik kadro arasında. Bu iletişimin sağlamlığı başarıyı getirir.

Ne var ki, sahneye yıllarını vermiş nice sanatçılar gördüm ki hâlâ sahnede teknik personelden neyi nasıl isteyeceğini bir türlü öğrenememiş. Ya vakitleri olmamış, ya kimse uyandırmamış, ya da... (kusura bakmasınlar).

Aynı şekilde ne sesçiler gördüm, müzisyene enstrumanını öğretmeye kalkan.


Benim burada gelmek istediğim nokta, bir müzisyenin sahnede bulmak istediği ve isteyeceği şeyler.

Ona karşılık da bir teknik personelin sahneye çıkan müzisyende bulmak istediği ve isteyeceği şeyler.

Tecrübelerinizi yazmak ister misiniz?

Ben başlıyorum:


MÜZİSYEN: Ses mühendisinden okey almadan asla enstrumanını ampliye takma/çıkarma/çalmaya başlama. Amplileri, hoparlörleri veya en kötüsü ters yerde yakalanması halinde ses mühendisinin kulağını patlatabilirsin. Gözün arada bir sesçiye kaysın, kendisiyle istkrarlı olarak göz göze karşılıklı onaylaşma halinde ol.

SESÇİ: Gözünü sahneden ayırma. Fosur fosur içmeyiver o sigarayı. Zaman keyif zamanı değil. Gerekirse program öncesinde git bütün müzisyenlerle tek tek birer dakika konuş, özel bir istekleri, bir sıkıntıları var mı sor, onlarla performans esnasında aranızda kullanabileceğiniz basit ama etkili bir işaret dilinde anlaş. Bu sahne ekibini rahatlatır, herşeyin yolunda gideceği sinyalini verir. Eğer onlar sahnede rahat olursa sen de aşağıda rahat olursun, zira eğer yukarıda bir sorun çıkarsa onu çözecek olan da yine sensin. Kafayı kullan, problemi çıkmadan önle. Zira çıktığında çözmek için fazla vaktin olmayacak.

MÜZİSYEN: Sesçine iyi davran. Sen daha konser alanına gelmeden saatler önce o oradaydı, sen konser alanından ayrıldıktan saatler sonra da o hâlâ orada olacak. Normalde onun aldığı parayı senin, senin aldığın parayı onun alıyor olması lazım. O yüzden en azından biraz alçak gönüllü davran, sesçiyle arkadaş ol. Emin ol, sahnede sesin iyi tınlayacaktır.

SESÇİ: Asla müzisyenlere sahnedeki bir teknik sorundan ve detaylarından bahsetme. Bilmeleri gerekmiyor, üstüne üstlük onlara bundan bahsetmek tamamıyle paniğe sürükler, performanslarını etkiler. "Nasıl geliyor?" diye sorduklarında hep gülümser yüzle baş parmağı yukarı kaldırıp "Süper!" de. Nasıl olsa seyirciye giden sesi asla duymayacaklar, duymaları da gerekmiyor. Kafanı önüne eğ, işini yap, karakter atma. Unutma, senin oradaki görevin teknik bir sorun çıkmamasını sağlamak. Dolayısı ile bir de kendin teknik problem olma. Sahneyi kurarken A/B planların hazır olsun. Her bir potansiyel problem için çözümlerini hazırla. Gerekirse bir not defterine sürekli not al.

SESÇİ/MÜZİSYEN: Asla ve asla teknik bir aksaklık yüzünden seyirciden özür dileme. Eğer senin farkettiğin ama seyirciye giden sesi tamamıyle etkilemeyen bir sorun ise büyük bir ihtimalle seyircinin %99.9'u onu farketmemiştir bile. O farkeden %0.1 de mutlaka birkaç teknokafa zıpırdır, bütün gün de konuşsalar kimse onlara kulak vermez.

SESÇİ: Yalnız çalışma. Kendine kafası çalışan, sistemi temel olarak anlayabilen, sağa sola koşturabileceğin bir asistan bul.

MÜZİSYEN: Yalnız çalışma. Kendine kafası çalışan, enstrumanını tanıyan, gözünü sahnede senden ayırmayacak bir asistan bul.

ASİSTAN: Çuval ağzı aç, uyuma.


Devam etmek isteyen?
stockholm_syndrome' Alıntı:
tonmaister arkadaş;
Cok yillar önce Open Air,yani acik hava konserlerinde PA hizmeti veriyordum(Almanya)cok cesitli müzik
gruplarina Tonmeisterlik yapmak zorundaydim.Bir gün önceden Soundscheck yapabilmem cok avantajli
oluyordu tabiki.Toplam 6 kisiydik,ses asistani,ISIK elemani,3 te yardimci elamanlar vardi.
Bu is Stüdyonun rahat ortamindan cok farkli bir calisma temposu,dikkat,ve hata asla kabul etmeyen bir is
oldugu icin,tüm calisma parameterlerini kayit etmek zorundaydik.Bu isle ses asistani görevliydi.
Bas,ritm ve solo gitari Kabinlerden,mikrofon ile aliyorduk.Bunun icin 3 ayri Kompressör kullaniyorduk.
Ortalama 15 KW ses ve 10 KW ISIK tesisatimiz vardi.Yetmeyen cihazlari baska PA cilardan kiraliyorduk.
Genelinde Soundcraft Live Mikser tercih ediyordum,cünkü Soundcraft in Mik.amp.lari ve EQ leri cok güclüydü
Kompresörler dbx 166 A tercih ediyordum.Ortalama 10 adet bunlardan vardi.Kompresörleri mikserin enstrüman kanallarina göre,insertlerinden giriyor ve oradanda yönetiyordum.Yani Post-fade ve Pre-fade
uygulamalarini böylelikle secme imkanim halen vardi.Bir stereo Kompresör ile,bir grfik EQ(sound ayari icin)
yine master insertlerden giriyor ve isliyordum.Cünkü master insertlerden Kompresörü girmekle toplam
ses hacmini ayni ölcüde tutabiliyor,limiter ilede güclü sesleri ayni düzeyde kompakt bir seviyede duyulmasini
saglayabiliyordum.Ayretten bu Live konserin her zaman bir ses kayitini mutlaka cekiyordum,bununla miksin
hatalarini kolayca farkedebiliyor,diger bir PA da bu hatalari düzeltiyordum.
Genelinde ki Mikrofonlarim,EV,Shure,Sennheiser,AKG,den olusuyordu.Kolonlar EV Kabinler,JBL ayak mon.
Hugnes+Ketner Kabin lerdi.Hepsi Full Range sistemli oldugu icin,X over kullanmama gerek olmuyordu.
Tüm arkadaslara iyi calismalar diliyorum! baysuvari
 
baysuvari' Alıntı:
Mahcem' Alıntı:
Uzun bir süredir aklımdaydı böyle bir derleme yapmak.

Canlı performanslarda seyirciye tam olarak yansımayan ama performansın kaderini tayin eden bir iletişim vardır sanatçı ve teknik kadro arasında. Bu iletişimin sağlamlığı başarıyı getirir.

Ne var ki, sahneye yıllarını vermiş nice sanatçılar gördüm ki hâlâ sahnede teknik personelden neyi nasıl isteyeceğini bir türlü öğrenememiş. Ya vakitleri olmamış, ya kimse uyandırmamış, ya da... (kusura bakmasınlar).

Aynı şekilde ne sesçiler gördüm, müzisyene enstrumanını öğretmeye kalkan.


Benim burada gelmek istediğim nokta, bir müzisyenin sahnede bulmak istediği ve isteyeceği şeyler.

Ona karşılık da bir teknik personelin sahneye çıkan müzisyende bulmak istediği ve isteyeceği şeyler.

Tecrübelerinizi yazmak ister misiniz?

Ben başlıyorum:


MÜZİSYEN: Ses mühendisinden okey almadan asla enstrumanını ampliye takma/çıkarma/çalmaya başlama. Amplileri, hoparlörleri veya en kötüsü ters yerde yakalanması halinde ses mühendisinin kulağını patlatabilirsin. Gözün arada bir sesçiye kaysın, kendisiyle istkrarlı olarak göz göze karşılıklı onaylaşma halinde ol.

SESÇİ: Gözünü sahneden ayırma. Fosur fosur içmeyiver o sigarayı. Zaman keyif zamanı değil. Gerekirse program öncesinde git bütün müzisyenlerle tek tek birer dakika konuş, özel bir istekleri, bir sıkıntıları var mı sor, onlarla performans esnasında aranızda kullanabileceğiniz basit ama etkili bir işaret dilinde anlaş. Bu sahne ekibini rahatlatır, herşeyin yolunda gideceği sinyalini verir. Eğer onlar sahnede rahat olursa sen de aşağıda rahat olursun, zira eğer yukarıda bir sorun çıkarsa onu çözecek olan da yine sensin. Kafayı kullan, problemi çıkmadan önle. Zira çıktığında çözmek için fazla vaktin olmayacak.

MÜZİSYEN: Sesçine iyi davran. Sen daha konser alanına gelmeden saatler önce o oradaydı, sen konser alanından ayrıldıktan saatler sonra da o hâlâ orada olacak. Normalde onun aldığı parayı senin, senin aldığın parayı onun alıyor olması lazım. O yüzden en azından biraz alçak gönüllü davran, sesçiyle arkadaş ol. Emin ol, sahnede sesin iyi tınlayacaktır.

SESÇİ: Asla müzisyenlere sahnedeki bir teknik sorundan ve detaylarından bahsetme. Bilmeleri gerekmiyor, üstüne üstlük onlara bundan bahsetmek tamamıyle paniğe sürükler, performanslarını etkiler. "Nasıl geliyor?" diye sorduklarında hep gülümser yüzle baş parmağı yukarı kaldırıp "Süper!" de. Nasıl olsa seyirciye giden sesi asla duymayacaklar, duymaları da gerekmiyor. Kafanı önüne eğ, işini yap, karakter atma. Unutma, senin oradaki görevin teknik bir sorun çıkmamasını sağlamak. Dolayısı ile bir de kendin teknik problem olma. Sahneyi kurarken A/B planların hazır olsun. Her bir potansiyel problem için çözümlerini hazırla. Gerekirse bir not defterine sürekli not al.

SESÇİ/MÜZİSYEN: Asla ve asla teknik bir aksaklık yüzünden seyirciden özür dileme. Eğer senin farkettiğin ama seyirciye giden sesi tamamıyle etkilemeyen bir sorun ise büyük bir ihtimalle seyircinin %99.9'u onu farketmemiştir bile. O farkeden %0.1 de mutlaka birkaç teknokafa zıpırdır, bütün gün de konuşsalar kimse onlara kulak vermez.

SESÇİ: Yalnız çalışma. Kendine kafası çalışan, sistemi temel olarak anlayabilen, sağa sola koşturabileceğin bir asistan bul.

MÜZİSYEN: Yalnız çalışma. Kendine kafası çalışan, enstrumanını tanıyan, gözünü sahnede senden ayırmayacak bir asistan bul.

ASİSTAN: Çuval ağzı aç, uyuma.


Devam etmek isteyen?
stockholm_syndrome' Alıntı:
tonmaister arkadaş;
Cok yillar önce Open Air,yani acik hava konserlerinde PA hizmeti veriyordum(Almanya)cok cesitli müzik
gruplarina Tonmeisterlik yapmak zorundaydim.Bir gün önceden Soundscheck yapabilmem cok avantajli
oluyordu tabiki.Toplam 6 kisiydik,ses asistani,ISIK elemani,3 te yardimci elamanlar vardi.
Bu is Stüdyonun rahat ortamindan cok farkli bir calisma temposu,dikkat,ve hata asla kabul etmeyen bir is
oldugu icin,tüm calisma parameterlerini kayit etmek zorundaydik.Bu isle ses asistani görevliydi.
Bas,ritm ve solo gitari Kabinlerden,mikrofon ile aliyorduk.Bunun icin 3 ayri Kompressör kullaniyorduk.
Ortalama 15 KW ses ve 10 KW ISIK tesisatimiz vardi.Yetmeyen cihazlari baska PA cilardan kiraliyorduk.
Genelinde Soundcraft Live Mikser tercih ediyordum,cünkü Soundcraft in Mik.amp.lari ve EQ leri cok güclüydü
Kompresörler dbx 166 A tercih ediyordum.Ortalama 10 adet bunlardan vardi.Kompresörleri mikserin enstrüman kanallarina göre,insertlerinden giriyor ve oradanda yönetiyordum.Yani Post-fade ve Pre-fade
uygulamalarini böylelikle secme imkanim halen vardi.Bir stereo Kompresör ile,bir grfik EQ(sound ayari icin)
yine master insertlerden giriyor ve isliyordum.Cünkü master insertlerden Kompresörü girmekle toplam
ses hacmini ayni ölcüde tutabiliyor,limiter ilede güclü sesleri ayni düzeyde kompakt bir seviyede duyulmasini
saglayabiliyordum.Ayretten bu Live konserin her zaman bir ses kayitini mutlaka cekiyordum,bununla miksin
hatalarini kolayca farkedebiliyor,diger bir PA da bu hatalari düzeltiyordum.
Genelinde ki Mikrofonlarim,EV,Shure,Sennheiser,AKG,den olusuyordu.Kolonlar EV Kabinler,JBL ayak mon.
Hugnes+Ketner Kabin lerdi.Hepsi Full Range sistemli oldugu icin,X over kullanmama gerek olmuyordu.
Tüm arkadaslara iyi calismalar diliyorum! baysuvari

anlamadım ama sanırım benim yazıma karşılık bişiler yazılmış.. sevgiler sunarım alınganlık yaptıysan.ne ki bu şimdi? afferim.. ne diyim..
 
henry-rollins-pwns-musicians-29565-1270212563-134.jpg
 
Müzisyen: 10 dakikada bir 'aç baba aç, sese doymuyorum ben aç!' deyip gain'i de sona getirtme, amfiyi clip'e sokup ses kesilince, 'olur böyle, panik yapmayın' deme.

Solist: 1 saat ayar yaptığım halde, mikrofonu çaktırmadan öne çekip bütün feedback spektrumlarından nasibimizi almayı sağlama, sonra da 'bir ayar yapılır, böyle gider, sürekli ayar yapılmaz' deyip insanı yaşlandırma, sahnede bütün ton katlarını kökletip, 36 kere yön değiştirip feedback manyağı olma.

Tonmaister: Bir ses inileceğinde sadece o kanalın sesini in, adamın söyleyecekleri olabilir, master'dan inip adamı boşa konuşturma.
 
O resimdeki afişin ona ait olup olmadığını bilmiyorum ama o sözün ona ait olduğu söylenir. Ne kadar doğru bilmiyorum tabii, ama kim söylemişse iyi söylemiş :)

M.
 
DAVULCU: davulu sen getiriyorsan lutfen tonlayip gel. mikrofonlar sabitlenip soundcheck basladiktan sonra, tonda sorun oldugunu sescinin farketmesine izin verme. 'derileri yeni takmistim, dur bir geriyim' ' davul anahtari olan var mii?' gibi sahneler yasattirma.
SESCI: akustik sesi adamakilli gelmeyen bir davulu dunyanin en iyi atomik mikrofonu ile bile duzgun duyuramazsin bunu unutma. davulu ve akustik calinan bilimum her enstrumani once mikrofonsuz haliyle dinle. o hallerinde bir sorun varsa duzeltilmesine yardimci ol. bazen cok iyi bir muzisyenden bile daha iyi duyabildigini unutma.
 
Geri
Üst